Ekonomik, sosyal dengesizlikler ve siyasi karışıklıklar sebebiyle sanatçıların ekspresyonizme yönelişiyle birlikte, 1900-1935 yıllarının en geniş kapsamlı anlayışı olmuştur. Ekspresyonistler dışsal görünüm yerine içsel duygulanıma önem vermek gerektiğini savunmuşlardır. Birinci Dünya Savaşı sonrasında, savaştan geriye kalan etki altındaki sinemacılar karanlık, fantastik öğeler, insanüstü yaratıklar, kendi dürtülerinin esiri olmuş acımasız insanları konu edinmişlerdir. Daha çok savaş sonrası gerçeklikten kaçışı ifade ederler.
Devamını Okuyun 2 dakika okundu