Büyük felaketin ilk dakikalarında, yıkılmamak için direnen binamızdan, iç kısmında yıkılan duvarlar ve devrilen eşyaların arasından ufak tefek yaralarla hepimiz kurtulmuştuk. "Eğer biz bu haldeysek, iyi şeyler olmadı." diye düşündüm. Dışarı çıktığımızda, ne yapacağımızı bilmeden sağa sola bakınıyorduk, yağan şiddetli yağmurdan sırılsıklam olmuştuk.
Devamını OkuyunSabah uyanır uyanmaz yola koyuldular. Saat 8’de sahaya yetiştiler. Erken geldiklerini sanıyorlardı, kuyruğu görene kadar; neyse artık, deyip “Hijyen paketi için hangi sıra acaba ?” diye sorup sıraya geçtiler.
Devamını Okuyun