Herkese merhabalar…
Dostlar, yapılan çalışmalarla ilgili genel bir bilgilendirme yapmak istiyoruz. Önerileriniz ve katkılarınızla bu sürecin daha hızlı yürüyeceğine inancımız tam. İlk olarak 16 Mart’ta Türkiye Yazarlar Sendikası Ankara Temsilciliği ile İstanbul ve Mersin’den gelen dostlarımızla gerçekleştirdiğimiz çok da verimli geçtiğine inandığımız deprem bölgesi ziyaretinden notlarla başlayalım. Antakya kent merkezi ziyareti ve açıklama, TİP koordinasyon merkezi ziyareti ve yetkililerle bilgi alışverişi, Samandağ ve Sutaşı mahallesi ziyareti çadırdaki depremzedelerle buluşma/dayanışma, gıda dağıtımı ve çocuklar için özel hazırlanmış oyuncak, kitap, kalem gibi malzemelerin paylaşılması ve son olarak İskenderun’da yemek ve Nazlı arkadaşımızın mekânında değerlendirme toplantısının gerçekleştirilmesi.
Değerlendirme toplantısında öne çıkan başlıkları hatırlamak adına sıralarsak:
Antakya Sanat Kolektifi olarak TTB Kültür, Sanat ve Edebiyat Kolu üyeleriyle 25 Mart’ta bir araya gelerek deprem bölgesinde günübirlik bir ziyaret programı gerçekleştirdik. Sırasıyla basın açıklaması, Tomruksuyu Sanat Çadırı ziyareti, TTB Sahra Hastanesi ziyareti, İskenderun’da Nazlı arkadaşımızın mekanında akşam yemeği ve değerlendirme toplantısı yapıldı. Programa yerel ve ulusal basının ilgisi büyüktü. TTB ikinci başkanı Ali İhsan Ökten’in yanı sıra çok sayıda sanatçı, şair, edebiyatçı ve akademisyenin katıldığı toplantıdan kısa notları da sizlerle paylaşmak isteriz.
Antakya Sanat Kolektifinin davetlisi olarak gelen, RedFotoğraf kurucularından fotoğraf sanatçısı-yazar Özcan Yaman ve yazar Adil Okay ile birlikte sahada çalışma yaparken “talihsiz” bir kaza yaşamıştık. Fotoğraf çekiminin bitmek üzere olduğu günün sonunda Kurtuluş caddesinde kaldırımda yürürken moloz taşıyan bir hafriyat kamyonundan sarkan iki metrelik çengelli demir Özcan Yaman dostumuzu yola fırlattı. Yaman, önce Sahra Hastanesi’ne ardından Dörtyol Şehir Hastanesi’ne sevk edildi. Kaburga kırığı, kalça kemiği kırığı ve akciğerlerde sızıntı oldu. Şu anda hayati tehlikesi yok ama bir süre yatacak.
Bu arada “deprem” konulu bir sergi hazırlığına başladığımızı da aktarmak isteriz. Ne zaman, nerede sergileneceği ilerleyen süreçte netleşecek. Sıcağı sıcağına sahadan fotoğrafları toplayıp arşivlemek çok önemli. Şartnamesini oluşturduğumuz serginin detaylarının yer aldığı sergi şartnamesini ekte sizlerle paylaşacağız.
Antakya bu süre içerisinde boş tarlaya dönüştürüldü. Aldığımız bilgiler ve sahadaki gözlemlerimiz sonucu tarihi yapıların, mekânların moloz kaldırma çalışmalarına da başlanmış. Yani kent hafızası tehdit altında. Buna birlikte karşı durmanın yanı sıra sanatla hafızayı diri tutmanın önemli olduğunun altını çizmek lazım. Deprem gerçeğinin unutturulmaması, her an herhangi bir coğrafyada böylesine bir gerçekle karşılaşacağımızı, ülkemizde asıl felaketin deprem sonrası, “ihmalkârlıklar” zinciriyle ortaya çıktığını her zaman hafızada tutmak gerekir.
Ek Notlar: