Kendini kuş gibi hissediyordu, iki gün önce salya sümük ağlayan o değildi. Yok, yoookk, dediğinizi duyar gibiyim.
Evet, evet bendim iki gün önce ağız dolusu küfrü sallayan da bendim, salya sümük ağlayan da. Bugün sadece gülüyorum… Evet gülüyorum ağız dolusu. Sebep aramayın, bir sebebi varsa da size ne?
HENÜZ HAYAL KURMADIM
Henüz kurmadığım hayallerimi merak ediyordum… Camdan yansıyan profilim bana gülümsedi. Bu gülümseyip giden çocukluğum gibi geldi… Çocukluğumda kuramadığım hayallerime inat eder gibi, gülümsedi geleceğim… Ben, “ben seninim”
Ne kadar sıcak bir akşamdı. Dışarıda yağan kar, birazdan çıkacak fırtınayı yok sayıyordu.. Henüz kurmadığım hayallerim göz kırptı muzipçe. Oyun şimdi başlıyordu.
ARMAĞAN
Titreyişi hissettim ama oralı olmadım. Defalarca yoruldum, düştüm, yaralandım… Bu sefer titreyişini izledim… Sebep ben değildim. Konu benden uzaktaydı. Üzüldüm dersem de inanma. Çünkü bugün hiç üzülmedim… Sevinmedim de. Sadece izledim, nasıl benden gittiğini izledim. Şimdi titreyişini ve kararları sana armağan ediyorum… Sen paket açmayı seversin. Sen mum üflemeyi seversin. Sen buradayım demeyi, yanına çağırmayı seversin. En çok da kendini seversin. Titreyen ellerin açıkta mı kaldı? Sok cebine… Benim ellerim artık senin parmaklarını terk etti.