İlkçağ felsefesinden başladığımızda önce felsefenin ortaya nasıl çıktığına bakmak iyi olacaktır. Mısır o dönemler Nil nehrinin getirdiği bereketle arazi ve yapı hesaplamalarına dayanan mühendislikte ve matematikte oldukça ileri bir durumdaydı.
İlkçağ felsefesinden başladığımızda önce felsefenin ortaya nasıl çıktığına bakmak iyi olacaktır. Mısır o dönemler Nil nehrinin getirdiği bereketle arazi ve yapı hesaplamalarına dayanan mühendislikte ve matematikte oldukça ileri bir durumdaydı.
Platon, felsefesini aşkın bir bilgi kuramı (epistemoloji) üzerine kurar. Ölümsüz ruh bilginin de taşıyıcısıdır. Bilginin kaynağını madde ötesinde tümel bir yapı olarak görür.
Kişisel özdeşlik sorunu ‘’ben kimim?’’ sorusunun felsefi literatürdeki karşılığıdır. Değişim ve süreklilik kavramları üzerinden konuyu ele aldığımızda, daha farklı düşünceler üretmemize olanak sağlamaktadır. Bir paradoks üzerinden konuya farklı bir zenginlik kazandırmak istersek ‘’Theseus’un Gemisi’’ üzerinden ilerleyebiliriz.
Aslında sanatta güzel olanın da, tekinsiz olanın da manipüle ve sorunsallık atfeden sınırlarda gidip geldiğini düşünebiliriz. Böyle bir düşünce, iddia etmek gibi bir başka sorunsallığını öteler. Günümüzde eleştirel düşüncenin daha fazla taraftar bulması ile edebi karakterlerin de görünürlük kazanması arasında organik bir bağ vardır. Eleştiriler de kendi içinde, bölümlere ayrılıyor. T