Sicim gibi yağmur yağıyord ama o aldırmıyordu. Çevresindeki herkes koşar adımlarla gidiyordu evine. Kimisi de sığınmıştı herhangi bir dükkana.
"Saçma" dedi savruk bir şekilde. Kollarını açtı yağmur damlalarını kucaklar gibi. Bir sevgiliye sarılır misali.
Birkac dakika içinde sırılsıklam olmuştu. Hafif üşümeye başlamıştı. Sağa sola bakındı fakat bir taksi göremedi. Dükkân önlerinde saçaklarin altında insanlar vardı kümeler halinde. Karar verdi bir topluluğun içerisine girmeye.
Sigarayı dudaklarının arasına yerleştiren genç kadın yakması için uzandı. Delikanlı çakmagiyla sigarayı yaktı.
"Bu ilk sigaram" diyerek içine çekti. Delikanlının sağ yanağındaki gamzesi öylesine derindi ki ister istemez takılıverdi gözleri.
"Yağmur ne kadar güzel yağıyor öyle değil mi?"
"Sırılsıklam olmuş vaziyetteyiz "
"Olsun. Bunu hissetmek dahi bir yaşama belirtisi"
Delikanlı gülümsedi.
Saçak altında bir uğultu vardı adeta. Insanlar istemdışı yakınlaşmış ve sohbete dalmışlardı. Yağmur bir süre sonra dinmişti. Kimsenin ruhu duymamıştı. Birer ikişer ayrılıyorlardı saçagin altından.
Dudağında yerleşmeye çalışan sigarayı aldı ve ayağının altında ezdi. Yakışmamıştı zaten ne dudaklarına nede parmaklarına.
Hoşçakalın " dedi gamzeli delikanlıya.
"Belki bir daha görüşürüz ne dersiniz?"
Genç kadın gülümsedi ve işaret parmağını delikanlının gamzesinin çukuruna yerleştirdi.