Beceremediğimden olsa gerek, mutlu olmayı dilemeyi de bıraktım bir süredir. Onun yerine memnuniyetten bahsedebilirim ama. Nasılsın diye soruyorum kendime, iyiyim diyemiyorum.
Devamını OkuyunMiskinler yine Miraç Bey’in peşindeydi. Birinin adı Avrupalı İbrahim’di. Sonradan çok sefalete düştü, ne üzerindeki takım elbisesi ne de Avrupalılığı kaldı. Gün geçtikçe yağdan parlayan takım elbisesi gibi Avrupalılığı da soldu gitti.
Devamını OkuyunKanatdaşları cam tavanın üzerinde geziniyor. Onlar da tedirgin ve telaşlılar, kanatlarındaki tüylerin ürperdiğini görüyorum. Dokuz tane güvercin, camın üzerinde dönüp duruyor.
Devamını OkuyunSabah işine vaktinde varabilmesi için çok erken saatte uyanmalıydı. Oysa geceyi oldukça geç bir saatte sonlandırmıştı. Yatağa girmeden önce yapmak zorunda olduğu onca şeyin, onu nasıl da esir aldığını düşünürken sızıvermişti üstelik
Devamını Okuyun"Saçma" dedi savruk bir şekilde. Kollarını açtı yağmur damlalarını kucaklar gibi. Bir sevgiliye sarılır misali.
Devamını OkuyunKar yağsa keşke. Her yeri kaplasa beyaz beyaz. Kar soğuğu bu belli, yağacak. Yağacak da neden geciktirir kendini? Tam da zamanı üstelik. Aralık… Geçişler için, varışlar için tam zamanı. Zaman da aralık…
Devamını OkuyunGenç ve yakışıklı garson birbirlerine hafifçe yaslanarak yürüyen iki muhteşem kadına, onlar için gelen taksiye bininceye kadar hayranlıkla baktı.
Devamını Okuyunİki yıl önce eşi yurt dışına gitmişti. Büyük oğlu Ahmet yedi, küçük oğlu Samet iki yaşındaydı .Birinci sınıfa başlayan Ahmet’i öğlen okula götürürken sırtında Ahmet’ in çantası, bir eliyle Samet’ i, diğer eliyle de Ahmet'i tutuyordu.
Devamını OkuyunŞafak sökümünün kumdan dalgaları arasında yalpalayarak, düşüp kalkarak, çoğu zaman da sürünerek, izini bulmaya uğraşan akıl, uyku ile uyanıklık arasındaki uçurumda gezinen yüreğin ateşli ve hırpalayıcı dili altında ezilip yok olur.
Devamını OkuyunKör kuyulara bakan biriydim, uzak kıyılara ulaştırdın. Bir zamanlar fırtınadaydım, sen beni fırtına yaptın, gemi yaptın, deniz yaptın…
Devamını OkuyunGöz hizasından nasıl da kayar bizi biz yapan kareler.Anlam düşüklüğüne meyil eden bir harfin tüm karın ağrısını çeker gibidir ah ve vah ileperçinleşen kelimeler.
Devamını OkuyunKırk üç yaş bazı insanlar için hayatın başlangıcı sayılırdı. Neden o da başlangıç yapmasındı. Ama el alem ne der? O ne der? Bu ne der? diyerek. Başkalarının fikirleriyle yaşarken, kendi fikirlerini sümen altı etmişti.
Devamını Okuyun