Kadınların sanat ve edebiyat ortamında görünürlüğünü arttıran ve belirginleştiren kimi kayda değer etkinlik, festivallerden söz açmanın gerekliliğiyle söz konusu "Dünya Kadın Sanatçıları ve Edebiyatçıları İstanbul'da" etkinliğinin basın bültenini okurlarımızla paylaşıyoruz.
Devamını OkuyunSaatin tik takları canına tak demişti. Zaten uyuyamıyordu. Bu da bahanesi olmuştu. Neden korkuyordu ki? Gidip başvuracaktı. O iş olmadı diye hayal kırıklığı yaşamaya gerek yoktu. Denemenin ne zararı var? Önünde sonunda bir kapı açılacaktı. Azimli sıçan dağları deler demişler.
Devamını OkuyunBütün yaralar kapanır bir zaman sonra. Zaman iyileştirir derler her şeyi. Peki ya zamanı kim iyileştirir yaralandığında? Hadi bakalım, çık işin içinden çıkabiliyorsan şimdi. Şimdi mi? Evet, Şimdi… Şimdi de kalırsan, yapabilirsin. Yapabilirim. Yapabiliriz…
Devamını OkuyunNoktayı cümlesinin sonuna kondurmadan önce tekrar tekrar okudu yazdıklarını. Saatin tik tak sesi ilerledikçe zamanının daraldığını hissetti. Lakin o noktayı cümlenin sonuna koymaya eli bir türlü gitmedi.
Devamını OkuyunNecati de onca yıl sonra, yeni umutlar taşıyordu otobüs beklerken. Tekirdağ'a giden şehirlerarası otobüsler Silivri den geçiyordu. O düşüncelerine dalmışken bir otobüs zınk diye ayağının dibinde durdu. Muavinin “ Nerye gidiyon abi?” sözü ile kendine geldi. “Tekirdağ`a“,"Atla abem, ver bakem valizini.” dedi muavin hızlıca. Otobüsün ön koltukları doluydu.
Devamını OkuyunYanmak Nedir? Hep sıcak mıdır, ateşten midir? Soğuk da yakar insanı derler, bu doğru mudur? Elbet öyledir ya da değildir… Onun yangını çok başka bir çeşit, başka bir yerdeydi. Ne geçmişinde ne geleceğinde. Tek düşündüğü şimdisiydi… “Şimdi ne olacak?” diye soruyordu hep.
Devamını OkuyunAz önce indiği otobüs hareket ettiğinde, önünde beliren manzara karşısında dondu kaldı. Bu sefer soğuktan değil, şaşkınlıktandı hareketsizliği.
Devamını Okuyunİlk birkaç hafta, tasmasından zincirli köpekler gibi hissediyordum kendimi. Aklımı kaçırmamak için sürekli kendime, sadece üç yüz altmış beş gün buradasın, sonra yaşamına kaldığın yerden devam edeceksin diye telkinde bulunuyordum. Duvardaki takvimi her gün çiziyordum. İki ay bittiğinde artık burada bir düzen kurmuştum.
Devamını OkuyunDeniz kenarında değildi o zamanlar otogar. Sahile gezinti için gittiklerinde görürdü denizini. Şimdi otobüsten iner inmez tam karşısında dalgalanırken, soluk mavi bir boşluğa bakar gibi hissettiriyordu kendini o deniz ama o da artık aynı deniz değildi…
Devamını OkuyunBeni ilk gördüğünde anlamıştı. Kumsalında, çıplak ayak huzurunda durup sustuğumda fark etmişti, o dinleyicinin ben olduğumu. Ne anlatacağını biliyordu, nasıl anlatacağını da. Aradığı şey, kime anlatacağıydı ki ona da kavuşmuştu.
Devamını OkuyunBirbirlerine sokularak yürüyen kadınlar, çocuklar ve erkekler, yorgunluktan zorlukla adım atıyorlardı. Bohçalar, valizler, sepetler, sırtlarında ve ellerindeydi. Bir hafta sürmüştü yolculuk.
Devamını OkuyunBarbie sadece bir bebek. Plastik, cansız bir çocuk oyuncağı. Geçmişten gelen pembeler içinde karanlık bir nesne.
Devamını Okuyun