"Saçma" dedi savruk bir şekilde. Kollarını açtı yağmur damlalarını kucaklar gibi. Bir sevgiliye sarılır misali.
Devamını OkuyunGöz hizasından nasıl da kayar bizi biz yapan kareler.Anlam düşüklüğüne meyil eden bir harfin tüm karın ağrısını çeker gibidir ah ve vah ileperçinleşen kelimeler.
Devamını OkuyunOyuncular zaman zaman yer değiştiriyordu, bir avuç insandan biri gelip biri gidiyordu. Çok geniş düşlerdik oysa ki yaşantımızı. Tarif edemezdik anlatırken içine sığdırdıklarımızı. Aslında dar bir alanda kısa paslaşmalarla ayakta kalıyorduk, adına çok seslilik diyorduk.
Devamını OkuyunDuvar çatlaklarının ve siyah sızıntıların iz aldığı çizgileri ardımda bırakarak oturmuştum sandalyeme. Yüzüm perdenin aralığından belli belirsiz sızan güneşe dönüktü. Ardım ise griye...
Devamını OkuyunNoktayı cümlesinin sonuna kondurmadan önce tekrar tekrar okudu yazdıklarını. Saatin tik tak sesi ilerledikçe zamanının daraldığını hissetti. Lakin o noktayı cümlenin sonuna koymaya eli bir türlü gitmedi.
Devamını OkuyunGelişleri ve gidişleri hissederdim oysa ki! Orta yere düşmeden havada kapıverirdim bahanenin içine sığışan cümleleri. “Yalnızlıkla beslen.” derdi rahmetli babam vakitlerin birinde. Deneyimleyerek aldım kabul ettim.
Devamını Okuyun