1 dakika okundu
Kavanozdaki Adam/Selim KOÇ

Prolog:
Bir cehennem ayazı şu anda buradan geçen her tükenişe vergi kesmektedir. Rüzgarın en küçük oğlu az sonra iğdiş edilecek ve cennette bir yere saplanacaktır direk gibi. Orada çürüyene dek yeni oyunlar vizyona girecektir dehşetin perdesinde.
1.
Temel bir çıkarsama içindeyken gerildi ruhum ellerinde. Eşsiz notalarda yaşadım hüzünlü geçmişleri. Bir yanım sıcaktı bir yanım buza kesmiş. Nice yıllardan fışkıran bir özlem gibi kıyaslandım ve vuruldum.
Beynim alındı başka bir coğrafyaya sürgün edildim..

2.
Baktım göğe. Güneşlerim sönmüştü. Ellerinde tuhaf bir sonluluğu yakaladım kaçarken deniz hizasında bir yok olma istemine.
Yıldızlar bile oyun oynadı beynimin kıvrımlarında. Geriye kırıntılar kaldı. Aşk, öfke, bitiş, hüzün, çoşku, ölüm kırıntıları. Monologtan dialoğa geçerken kendimi şeytanla yüzleştirdim.
Adelelerim kendini gerdi. Sonsuzluk girdabına yol almak istiyorlardı.
Öylece felç oldular.

3.
Kuzgun güncesinde ölmeye yatan bir prensesti toz pembe kuşağının dişisi. Aşığı ona bir damla göz yaşın için intihar edeceğim dedi ve başka hiçbir şey demedi.

4.
Sonluluk içinde elim keskin bir aside kokuyor. Beynimde örümcekler ağlarını örerken yeni vahşetlerin senaryolarını yazıyor. Gazetelerimizin tirajı takla atıyor. Ruh birikintilerine depreme dayanıklı sevgiler inşaa ediliyor..

Epilog
Standart anlarda bir yabancılaşma kendini özgürlük varlığına karşı açımlayabilir. İmza:deccalin tohumundan doğan cinsellik.
-Bir bitişin ciğerlerinden üflüyor arzu-
şafak korkutuyor...