“Yaşamak ve ölmek dışındaki seçeneklerden bahsedildiğinde anlamak istemeyiz. Hiç de hoş olmasa da bu durumun hayata dahil olduğunu hatırlamamamız gerektiğinde, birileri bize bunu hatırlatsa da anlamadığımız bir zamana mahkûm olabiliriz..."
Her şey unutulur. Unutulmayan tek şey aşktır.
Bazı soruların tek bir cevabı yoktur. Verdiğimiz cevaba göre hayatımızın yönünü değiştiriveririz. Şimdi size izlediğim bir filmden bir sahneyi anlatmak istiyorum. Biri kız biri oğlan iki çocuk iskelede kendi ritimlerinde oyalanmaktadır. Kız denize doğru oturmuş şarkı söylemektedir. Bir yandan da elinde bir iğne iplik, bir kumaş parçasına bir şeyler işlemektedir. Halinden pek memnun değildir. Oğlan da memnun değildir çünkü kızın şarkı söylemesinden yaptığı işe odaklanamamaktadır. Buna dur demek ister ve kıza seslenir. Susmasını ister. Kız ise “Sahile gidelim mi?” diye sorar. Oğlan, “Hayır, çalışmam gerekiyor” der. Bir süre daha sohbet ederler ve kız annesinin seslenmesi üzerine oğlanın yanından ayrılır. Aradan yarım asırdan fazla zaman geçer. Yaşlı bir adam, havuz başındaki bir masada oturmuş elindeki kâğıda bir şeyler karalıyordur. Bir kadın şarkı söylemektedir. Kadına seslenir. Yıllar önce kurduğu cümlenin aynısını kurar. “Bu şekilde odaklanamıyorum” der. Kadın arkasını döner ve “Sahile gidelim mi?” diye sorar. Adamın gözleri ışıldar ve çifti sahilde, yan yana oturmuş denize bakmak yerine birbirlerine bakarken görürüz. Arada yaşanan çok şey olmuştur elbet. Filmi izlerseniz sadece keyif almakla kalmaz, kendi hayatınızdan çok şey görebilirsiniz. Bizzat yaşadıklarınızdan ya da şahit olduklarınızdan… Umarım yaşamam diyeceğiniz anlar dahi olabilir. Ancak hayat böyledir. Bir cevabı yanlış vermişseniz ve bu yüzden yaşamanız gereken bir an yaşanmamışsa eğer, yıllar geçmiş olsa da o an, sizin tarafınızdan yaşanacak şekilde programlanmıştır. Kaçamazsınız, kaçıramazsınız… Sadece farkında olmadığınız durumlar olabilir. Ne olursa olsun, hak ettiğiniz bir göz ışıldamasıysa yaşamanız gereken, gözleriniz mutlaka ışıl ışıl parıldayacaktır.
Filmden bahsedecek olursam eğer orijinal adı Vivir Dos Veces. María Ripoll tarafından yönetilen 2019 yapımı bir İspanyol filmi. Filmde Oscar Martinez, Inma Cuesta, Mafalda Carbonell, Aina Clotet oynuyor. Aile, aşk, yaşlanma, Alzheimer ve bunama hakkında dokunaklı bir trajik komedi. Başarılı bir İspanyol matematik profesörü, Alzheimer'ın korkunç gerçeğiyle yüzleşir ve kayıp bir aşkın eski anılarına döner. Matematik profesörü Emilio, parlak zekaya ve kuvvetli hafızaya sahip bir adamdır. Ancak aritmetik bir oyun sırasında zihinsel düşüşler yaşamaya başladığında endişelenir ve doktora gider. Emilio'ya Alzheimer teşhisi konur. İstemese de kızının yanına taşınmak zorunda kalan Emilio’nun hastalığına uyum sağlamaya çalıştığı süreci ve geçmişe dönüşlerini izlediğimiz sıcacık bir film. Üzücü, dramatik ancak gerçek sonuçları olacak bir durum hakkında.
İyi seyirler.
Sevgiyle kalın…