Ben yapamadım. Güneşleri doğdurup batırdım sadece. Onu da yapan ben değildim ya, her neyse… Eve girerdim akşam olurdu. Yoksa akşam olduğunda mı eve dönerdim? Ev… Neydi ev?
Devamını Okuyunİşte bu gün başlayacaktı rüyalarını yazmaya.. Su ısıtıp sallama bir çay yaptı kendine, bir dilim ekmek ısıtıp üzerine bir parça kaşar koydu. Sallama çaydan da,tost haline gelmemiş bu ekmek peynir ikilisinden de nefret ediyordu.
Devamını OkuyunAnlatılan her hikaye bulunmuş mudur? Bulunur, bulunacaktır. Bulduğumuzda anlatılacaktır. Çünkü bütün hikayeler yaşanmalıdır.
Devamını Okuyunİnsan olanı severim, olamamışını sevmeye zorlanırım. Ama vazgeçmem sevmekten. Çünkü sevmek bana aittir.
Devamını OkuyunYaşadığım sürece bana düş kırıklığı ve aşağılanma duygusunu en derinden tattıran bu topraklar için hâlâ mücadele ettiğime, başkalarının yara izlerine kaygılandığıma, benim dışımda herkes şaşırıyor.
Devamını OkuyunÖğretmen, Ali ile gizlice konuşarak adaylıktan çekilmesini bu oyunu ortaya çıkartmak için birlikte hareket etmeleri gerektiğini söyledi. Veli’nin teneffüslerde, arkadaşlarını toplayarak kantine gittiğini gören öğretmen gizlice takip ettiğinde tam da düşündüğü gibi, çikolata rüşvetini Veli’nin verdiğini tespit etti.
Devamını OkuyunBen rüya görmem bilirsin. Ama dün gece, hani sana anlattığım o kâbus gibi gecede gördüğüm tır şoförlerinden birini gördüm, kısacık bir an, eminim. Yüreğim sıkışarak sıçradım. Asla korku değildi beni uyandıran yine o yılların acısı, çaresizliği düştü içime, yakıp kavurarak. Unuttum deme, ihtiyar bunak..Yine anlatıp yine ağlamak istemiyorum.
Devamını OkuyunTorunları, onun kucağında oturmak için yarıştılar. Ellerini, kocaman açıp hepsine sıkı sıkı sarıldı. Yeni yapılacak olan evleri için ise sürekli fikir üretiyorlardı: “Babaanne, bahçesinde salıncak ve kaykay koyalım.”
Devamını OkuyunMasallarla büyümedim ben. Bana masal anlatacak olan üç kişi vardı benim hayatımda. Annem, babam ve babaannem.
Devamını OkuyunBurada ara vermeliydi yazmaya. Bundan sonrasını için sert bir kahveye ihtiyacı olabilirdi ancak kuzine sobanın üzerinde demlenen Etiyopya, ona göz kırpıyordu. Meyvemsi bir kahve de hiç fena olmazdı.
Devamını OkuyunOyuncular zaman zaman yer değiştiriyordu, bir avuç insandan biri gelip biri gidiyordu. Çok geniş düşlerdik oysa ki yaşantımızı. Tarif edemezdik anlatırken içine sığdırdıklarımızı. Aslında dar bir alanda kısa paslaşmalarla ayakta kalıyorduk, adına çok seslilik diyorduk.
Devamını Okuyun“Evde tek başıma yüksek sesle konuşmaya başladığımda anladım, ben bu işi becereceğim. Yani artık yalnız olsam da beni sözümü kesmeden dinleyen biri var. Her ne kadar cevap vermese de beni dinliyor. Bu ilk sabahımdı, hiç üşenmedim kendime güzel bir çay demledim.
Devamını Okuyun