Oldukça maliyetsiz ama bir o kadar başarılı, hızlı geçişliliği ile şaşırtıcı bir performansa sahip olan Her Şey Her Yerde Aynı Anda. Bu filme Oscar kazandıran şey, konunun zorluğu değil, zihinde zorlayıcı tahayyüller yaratmasıydı.
Devamını OkuyunOldukça maliyetsiz ama bir o kadar başarılı, hızlı geçişliliği ile şaşırtıcı bir performansa sahip olan Her Şey Her Yerde Aynı Anda. Bu filme Oscar kazandıran şey, konunun zorluğu değil, zihinde zorlayıcı tahayyüller yaratmasıydı.
Devamını Okuyun"Le Mépris" (Contempt), "Bande à Part" (Band of Outsiders), "Alphaville" gibi filmleriyle sinemada yeni bir tarz oluşturdu. Quentin Tarantino ve Martin Scorsese gibi yönetmenler üzerinde de büyük etkisi oldu.
Devamını OkuyunFilmin bir yerinde ölümüne bir şiddetin oluşu, Oscar Wilde’ın şiirini anımsatabilir: “Herkes öldürür sevdiğini.”
Devamını OkuyunYabancılaşma büyük oranda insanın artık kendisini de etrafını da tam manasıyla duyamadığı, anlam aramaktan vazgeçtiği anların gösterilmesi olarak tanımlanabilir. Mahmut ve Yusuf karakterlerinin birbirlerine mesafesini izliyoruz.
Devamını OkuyunGörsel görünümü Frederick Remmington tarafından 19. yüzyılda Batı'daki kovboy, yerli ve askerler hakkında yapılan resimlerden esinlen film Jonathan Raymond'un "The Half-Life" adlı kitabına dayanıyor. - Bu topraklarda daha önce görmediğim bir şey görüyorum. Şimdiye kadar hemen hemen her yere yerleşildi.
Devamını Okuyunİnsan varlığının kendindeki öteki ile mücadelesi, benliğin tekrar tekrar kırılıp yapılanması üzerinedir diyebiliriz. İnsan kendi neslinde dualist bir varlıkken kendindeki kötüyü yansıtma ile ifade etmeye çalışıyor. Bu da varlığına dair bir savunma hali diyebiliriz.
Devamını OkuyunNüfus dağılımı, göçerler ile yerleşiklerin kavgaları, ekonominin icadı ve yoğunlaşması, suç, ceza ve ödül denkleminde toplumsal çürümenin daha sık görüldüğü bir denge problemi yaratıyordu.
Devamını OkuyunBir kadının tek başına oturmuş televizyonda bir konser izlerken eski kocasının sessizce içeri girmesi ve korkutması ile başlayan bir drama.
Devamını OkuyunHerkesin bineceği otobüsü, treni ya da uçağı kaçırdığı olmuştur muhakkak. Ancak ineceği feribotu kaçırmak denince benim aklıma başrolünde Juliette Binoche’un oynadığı “Ayrı Dünyalar” filmi gelir.
Devamını OkuyunChaplin'in oyunculuğu duygusal salınımla işlenmiştir, komiklik ile dramatik anları bir araya getirir. Yüz ifadesi, derin bakışları ve akrobatik yetenekleri, onun oyunculuğunu tanımlar.
Devamını OkuyunSinema dünyası üçlemelerle doludur,. Her yönetmenin içi kıpır kıpır atar üçleme çekmek için, biz seyircilerin de beğenisine, zevkine, şiarına, cinsel terchine göre boy boy çeşitleri bulunur. Kimi Üç Renk serisine gönül vermiştir kimi Matrix kimi Yüzüklerin Efendisi kimi de Kara Şövalye üçlemesinin bağımlısıdır.
Devamını Okuyunİnsan, kendi ezoterik içeriğini yazmaya ne zaman başladı? İnsanın kendinde insanüstü bir içerik arama dürtüsü ne zaman başladıysa, büyük olasılıkla o zaman. Dünyada insan harici hiçbir canlının kendi varlığına bu denli şaşkınlıkla baktığını düşünmüyorum.
Devamını Okuyun