Yazının Tanıklığı/Tanıklığın Yazıları  

Temiz, tertemiz/Münire ÖZGENCAN

1 dakika okundu

Aylardan Şubat. Günlerden pazartesi. Herhangi bir gün yine. “Mavi gömleğimi bulamıyorum.” “Kirlide, daha yıkamadım.” “Offf! Onu giyecektim. Neyse.” “Bugün kadın gelecek, yıkar”

Devamını Okuyun  

İstasyon/Gülru ÖZTUNÇ

2 dakika okundu

Çok uzak değil, diyordu Yusuf. Çok değil.. Tez dönerim. Zehra’nın gözleri her sefer daha çok yeşile keserdi. Daha bir hırsla atılırdı Yusuf’un sarışın koynuna. Adını fısıldardı çığlık çığlığa, sessiz. Yusuf... Yusufum...

Devamını Okuyun  

ÇATIDAKİLER/Erinç BÜYÜKAŞIK

2 dakika okundu

Odadaki karmaşa bir an boğucu geldi ona. Sanatçı tayfasının bir yanı da istifçiliği diye geçirdi zihninden. Hararetli bir konuşmanın ortasında zihnindeki sorular loş, gün ışığının yarım yamalak girdiği odanın içinde geziniyordu.Sağdan soldan estarabim halleri olsa gerek dedi içinden. Millet bu meredi pof pof mahalle bitirimleri gibi içiyor ya, sahiden katlanamıyorum, diye söylendi Elçin. Amerika’dan yeni gelmiş kız. Teksas’ın bizim kırsallara benzediğini anlatıyordu habire.

Devamını Okuyun  

Halay/Evrim AKDAĞ

2 dakika okundu

Otelin önünde kargaşa. Organizasyon için herkes işinin başına geçmiş de bir tek o geç kalmış sanki. Rıfat vakit kaybetmeden oturdu orgun başına. Bakındı şöyle bir. Pek gelen yok. Gelin tarafından olduğunu söyleyen bir hanım teyze kadifeden nakışlı elbisesini çekiştire çekiştire tepesinde bitti.

Devamını Okuyun  

GEÇİT/Erinç BÜYÜKAŞIK

2 dakika okundu

Yol boyu direksiyon başındaydı Ali. Bir yerde yemeliyiz artık diye düşündü. Dinlenmiş de olur bu sayede. Sahil boyunca tavernalar dizili. Annemin anılarına sık sık uğrar biliyor musun Aleksandrapoli’nin kıyıları. Ev zeytinlikler tarafındaydı. Şu kilisenin arkalarında olmalı. Sınıra kadar günlerce yürümüştük. Çocuk halimle yarım yamalak hatırlıyorum ben de. Yüzündeki hüzne anlam yükledi bunları düşünürken, biz muhacirler biraz derinlere dalarız kimi zaman geçmişi deştikçe diye seslendi o an. “Tatilciler yine akın etmiş buraya anlaşılan. Kalabalığa baksana caddedeki."

Devamını Okuyun  

Sayısız/Özlem TÜM

1 dakika okundu

Sayısız gidişlerin ardından ufacık kalmıştı. Köyün saç örgülü saçı olan Remziye. Her gidenin ardından adeta küçülüyordu. Bir gece rüyasında “ ARTIK GİDEN OLMAYACAK” dediler. Kimdi, ses kime aitti. Uyandığı zaman saymaya başladı.

Devamını Okuyun  

Yakılan Temmuz Kuşları/Evrim AKDAĞ

1 dakika okundu

Züleyha, yanağındaki iri et benini çekiştirdi kapı aralığından babasını izlerken. Bir de baktı ki babasının elinde mor, turuncu, kırmızı ateş topları var. Ateşbaz kıvraklığıyla yukarı hoplatıp hoplatıp tutuyor. Baba sanki bir oyunun provasını yapıyor. Mor, turuncu, kırmızı ateş toplarını yakalarken yüzüne zerre acı değmiyor. Züleyha son günlerde geceleri ateş çeviren adama şaşarak bakıyor. ‘ Yanıcaz baba yanıcaz, nedir bu çevirip duruyon elinde. ‘

Devamını Okuyun  

Yaza Merhaba/Özlem TÜM

1 dakika okundu

Lütfiye salonun balkonunda bir oturuyor bir kalkıyordu. İçi içine sığmıyordu. Havanın nemi ile nasıl baş etmeliydi? Göğsünden alevler çıkıyor gibiydi, hararetini gidermek için ne yapacağını bilemiyordu.

Devamını Okuyun  

GÜNLERDEN BİR GÜN/Evrim AKDAĞ

2 dakika okundu

Karnını balkonun demirlerine dayayıp başını aşağı sarkıttı. Kapıdan çıkar çıkmaz güya çaktırmadan izleyecek Ömer Efendi'yi. Adamın hangi yöne gideceğini, sol eline göre daha ufak kalmış sağ elini bir çırpı şalvar pantolonun cebine atıp telefonunu çıkaracağını, uzun uzun cümlelerle konuşarak yolun sonuna varacağını, yolun sonunda sağa kıvrılarak bütün cismiyle kaybolacağını…Yutkunmadan tuttuğu tükürüğü ağzının içinde çevirip durdu. Git bakim git, yine hangi karının koynuna gideceksin.

Devamını Okuyun  

Ruh Tutulması/Erinç BÜYÜKAŞIK

2 dakika okundu

Bu gece kanlı ay tutulması var. Hepimiz kampın tepesinde kayalıklar üzerinde bir köşeye geçip bekliyoruz dağın ardından ayın doğmasını. Kıçımız hiç de rahata değil kayalıkların üzerinde. Kıçımız rahat olsaydı belki de kaçıp gelmezlik buraya. Hepimiz boktan bir kaçış derdindeyiz. Bir süre unutmak isteği bizimkisi.

Devamını Okuyun  

GECENİN SONU/Gülru ÖZTUNÇ

2 dakika okundu

Çünkü İsa Miranda’yı öldürdü. Hem de bir çırpıda. Önemsiz bir kaldırımda. Bıçakla. Sıradan ve sevimsiz bir sokağın ortasında. Sonra hepsi gittiler. Periya, Ekrem. İsa biraz daha kaldı. Sonra o da gitti. Miranda zaten öldü. Çoktandır hem de. Zaten o başka bir hikayede. Ben ise buralardayım. Hep olduğu gibi.

Devamını Okuyun  

Göçebe/Mine KİRİŞ

1 dakika okundu

Tüm yaşanmışlıklarını geride bırakıp üç beş parça eşyasıyla yaşadığı izbe yerden bambaşka bir şehre gelmişti Saye. İsminin anlamı gibi amacı sadece ruhunun derinlerindeki gölgeden kurtulmaktı. Yeni insanlar, yeni bir şehir kozmopolit, karmaşık yapısıyla İstanbul onu ürkütse de korkularıyla yüzleşecekti. Cebindeki üç kuruşla kiraladığı yaşamını sürdürebilecek vaziyette gecekondudan hallice olan odaya yerleşti

Devamını Okuyun