Bakışlarındaki gizemi çözmeye çalışıyorum. Kanayan bir yaradan akan kana benziyor bakışları. Bana yönelen bakışların ardındaki boşluğu, korkuyu, yalnızlığı, bekleyişi çözmeye çalışıyorum. Bakışları üzerimde hissettikçe, fotoğrafı anımsadım. Tozlanan, solan, unutulmaya başlayan fotoğrafı.
İnsanlar sırf zevk uğruna ona ve onun gibilere acı vermekten hiç çekinmiyorlardı. İnsanlardan bu yüzden uzak durmaya çalışıyordu. Ağır adımlarla sokağın başındaki çöplüğe doğru yürüdü. Patileriyle çöpleri karıştırmaya başlamıştı yine. Çöplerde yiyecek daima bir şeyler olurdu. Çünkü insanlar yiyebileceklerinden daima fazla bir şeyler alırdı ve yiyemediklerini daima çöpe atarlardı.
Yine evham yapıyor bu iki kocakarı, diye söylendi çadırın önünde volta atarken. Sigarasından bir nefes daha çekti. Oğlan iyiyim dedi ya, birkaç ay içinde izne de gelir muhakkak. Üç metre kar anacığım kimi zaman, küreklerle yol açtık kendimize ilerlerken, hele tipide siperde beklemek en zoru, acı soğuk derdin ya memleketin kışı için anacağım.