Hazır yakalamışken ilhamı paçasından devam mı diyorsun; 'Sıradanlığa heyecan katarsan eğer,' 'Düşünmektense eyleme geçilmeli,' 'Kaf Dağı'nın arkasını görmek istersen?' 'Yola erken çıkana takıl' 'Belki saçma, belki tam yerinde' 'Taş gediğini bulduysa bizce ne ala' Bu son dizelerde sana gelsin, sessiz kendini biri zanneden kibirli.
Bağlamın dışında kalan sözcükleri kağıdın bir köşesine iliştirdi. Ölen, öldüren, avcı ve katilin tragedyasını dehşete tanık kalabalıkların balık hafızalı olduğunu biliyordu. Bağlamı o da unutacaktı bir köşeye iliştirmese. “Bir zamanların acı çekmiş halkı kendini yok edenlere benziyor.”
Uzun zamandır hava kötüydü, gökyüzü bulutlarla kaplı, kara bulutlarla. Kirpi alışmıştı artık sadece bulutları aşabilen cılız güneş ışığına. Günlük yürüyüşünü yapmaya çıktı. Biraz gitmişti ki bir gök gürültüsü ardından sağanak yağmura yakalandı, dönmeye karar verdiğinde çok geçti artık. Kapıldı sel sularına, akıntıya bıraktı kendini…